Onlar tilkiyi kapana sıkıştırdılar.
- They trapped the fox.
Tom kapana kısılmış hissediyor.
- Tom is feeling trapped.
Onlar tilkiyi bir tuzakla yakaladılar.
- They caught the fox with a trap.
Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.
- He set a trap to catch the animal.
Tuzağa düşürülmüş gibi görünüyoruz.
- We seem to be trapped.
Arabada tuzağa düşürülmüş biri var.
- There's someone trapped in the car.
Onlar tilkiyi tuzağa düşürdüler.
- They trapped the fox.
Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü.
- The divers were trapped in the cave.
Boseman eski bir avcıdır.
- Boseman is an old trapper.
Şu yaşlı avcı Kaliforniya'da yaşadı.
- That old trapper lived in California.
Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.
- We set out traps for catching cockroaches.
Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.
- He set a trap to catch the animal.
Şerif o yaşlı tuzakçıyı bilir.
- The sheriff knows that old trapper.
They shot out of the school gates like greyhounds out of the trap.
his cabin-mates in Montana losing small valuables from time to time, until at last, these things having been invariably found on Mr. Twain's person or in his trunk (newspaper he rolled his traps in).
I saw your brother asking a trap out last night at the bar.
Keep your trap shut.
Close the trap, would you, before someone falls and breaks their neck.