train, prepare; accustom, adapt; stipulate, make conditional

listen to the pronunciation of train, prepare; accustom, adapt; stipulate, make conditional
İngilizce - Türkçe

train, prepare; accustom, adapt; stipulate, make conditional teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

condition
kondüsyon
condition
koşula bağlamak
condition
sağlık durumu
condition
şart

Bana yardım etmen şartıyla onu yaparım. - I will do it on the condition that you help me.

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.

condition
alıştırmak
condition
koşul

Sağlık mutluluk için gerekli bir koşuldur. - Health is a necessary condition for happiness.

Sağlık başarı için önemli bir koşuldur. - Health is an important condition of success.

condition
şartlandırmak
condition
{f} programlamak
condition
in good condition iyi durumda
condition
{i} mevki
condition
bozulmamış on condition that şartıout of conditio
condition
(İnşaat) durum, şart, koşul
condition
{i} medeni durum
condition
(fiil) koşullandırmak, şarta bağlamak, şart koşmak; belirlemek; alıştırmak, eğitmek; forma sokmak, programlamak, denemek; ikmale bırakmak
condition
{f} denemek
condition
(isim) koşul, şart, durum, hal, alem, kondisyon, form, mevki, kayıt, medeni durum, ikmal, bütünleme
condition
durum,v.şart koş: n.koşul
condition
{i} form

Bir atlet formda olmalıdır. - An athlete must keep in good condition.

İngilizce - İngilizce
{f} condition
train, prepare; accustom, adapt; stipulate, make conditional