Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana.
- Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.
O, kalabalığa yanlamasına sokuldu.
- He edged sideways through the crowd.
Mary başını yana yatırdı.
- Mary tilted her head sideways.
Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana.
- Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.
Tom yanlamasına Mary'ye baktı.
- Tom looked sideways at Mary.
O, kalabalığa yanlamasına sokuldu.
- He edged sideways through the crowd.
Tutuklular bir hücrede uyumaya zorlandı, sık sık yan yana.
- Inmates were forced to sleep in one cell, often sideways.