Yarının toplam güneş tutulması, güney yarımküreden görünür olacaktır.
- Tomorrow's total eclipse of the sun will be visible from the southern hemisphere.
Öğrencilerin toplam sayısı nedir?
- What is the total number of students?
Hesabın toplam tutarı nedir?
- What's the total amount of the bill?
Siz acayip kılıklı herifler tamamen cahilsiniz.
- You guys are totally clueless.
O tamamen kesin değildir.
- It isn't totally exact.
Toplamı yaklaşık on bin dolar.
- The total is approximately ten thousand dollars.
Sekizgen'in iç açılarının toplamı 1080°'dir.
- The internal angles of an octagon total 1080°.
Ekibimiz toplamda beş madalyaya ulaştı.
- Our team achieved five medals in total.
İçecekler için toplam fatura 7000 dolara ulaştı.
- The total bill for drinks came up to 7000 dollars.
Tom başarılı bir biçimde tüm eyaletteki oyların yaklaşık yüzde sekseninin desteğini alacak duruma erişti.
- Tom successfully carried the state with nearly sixty percent of the total statewide vote.
Bütünüyle abartmıyorum.
- I'm totally not exaggerating.
Bütünüyle sipariş edilmiş bir takıma çoğunlukla bir zincir denilir.
- A totally ordered set is often called a chain.
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
- We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.
When we totalled the takings, we always got a different figure.
The total book is rubbish from start to finish.
The total of 4, 5 and 6 is 15.
That totals seven times so far.
It totals nearly a pound.
We were completely exhausted from the five-hour trip.
- We were totally exhausted from the five-hour trip.
I feel like a complete idiot.
- I feel like a total idiot.
... information, totaling about 120 big data sets generated by ...