Sayfanın üst kısmındaki resme bak.
- Look at the picture at the top of the page.
Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Dağın tepesine ulaşmayı başardım.
- I succeeded in reaching the top of the mountain.
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
- After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
O, tepenin üst kısmında yaşıyor.
- He lives at the top of the hill.
Fuji
We climbed to the top of Mt. Fuji.
Şirketin en üst kademesinde olmak istiyorum.
- I want to be at the top of the company.
En üst çekmecene bak.
- Look in your top drawer.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
Geçen yılın ilk 100'ünde en sevdiğiniz şarkı nedir?
- What's your favorite song in last year's top 100?
Bu şarkı benim ilk onumda on bir numara.
- This song is number eleven in my top ten.
Mt.Fuji'nin zirvesine tırmandım.
- I climbed to the top of Mt. Fuji.
O her zaman sınıfın zirvesindedir.
- He is always at the top of the class.
Her top is a blue baggy.
Biraz pahalı olsalar bile, ben daime en iyi ürünleri satın alırım.
- I always buy a top quality product even if it is slightly more expensive.
Bu site en iyiler listesinde. Eğer onu ilginç bulursan, lütfen tıkla!
- This site is in a toplist. If you found it interesting, please click!
Your essay should be two pages, tops.
Scoring 38 more points leaves him with tops for the win.
His kite got caught at the top of the tree.
This ball is that boy's treasure.
- Bu top o çocuğun servetidir.
He tossed the ball towards the wall.
- Topu duvara doğru çekti.
You think Tom's got big muscles? I'm packing literal cannons beneath these sleeves!
- Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!
Never use a cannon to kill a fly.
- Asla bir sineği öldürmek için bir top kullanma.
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
We saw a bunch of birds.
- Bir kuş topluluğu gördük.
Mary did her hair in a bun.
- Mary saçını topuz yaptı.
I've been hearing gunfire in the distance.
- Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
Tom held the hostages at gunpoint while Mary gathered the cash.
- Tom, Mary parayı toplarken rehineleri silahla tuttu.
... I don't think I could be shouting it from the roof tops ...