toplumsal

listen to the pronunciation of toplumsal
Türkçe - İngilizce
social

Lyusya adores social-realistic novels. They're very optimistic. - Lyusya toplumsal-gerçekçi romanları çok sever. Onlar çok iyimser.

It is not socially acceptable to point at people. - İnsanları parmakla göstermek toplumsal açıdan kabul edilebilir bir şey değildir.

common
social sosyal
communal
social, societal
toplumsal huzursuzluk
Social unrest
toplumsal baskı
social pressure
toplumsal bağlam
(Dilbilim) social context
toplumsal bilim
(Ticaret) social science
toplumsal bilimler
fine arts
toplumsal cinsiyet
(Politika, Siyaset) gender
toplumsal cinsiyet eşitliği
(Politika, Siyaset) gender mainstreaming
toplumsal değer
social value
toplumsal değişim
(Pisikoloji, Ruhbilim) social change
toplumsal dil
(Dilbilim) langue
toplumsal durum
position
toplumsal eşitlik
(Politika, Siyaset) social equality
toplumsal farkındalık
social consciousness
toplumsal gerçeklik
(Pisikoloji, Ruhbilim) social reality
toplumsal hareket
(Politika, Siyaset) social movement
toplumsal hareketlilik
(Dilbilim) social mobility
toplumsal hizmet
social service
toplumsal istatistikler
(Bilgisayar) demographics
toplumsal işlev
(Dilbilim) social function
toplumsal işlev örüntü
(Pisikoloji, Ruhbilim) social modality
toplumsal kalkınma
community development
toplumsal kontrol
(Pisikoloji, Ruhbilim) social control
toplumsal konum
station
toplumsal normlar
(Pisikoloji, Ruhbilim) social norms
toplumsal olaylar
social events
toplumsal politika
social policy
toplumsal rol
(Pisikoloji, Ruhbilim) social role
toplumsal sarsıntı
earthquake
toplumsal sorumluluk
(Ticaret) social accountability
toplumsal sorunlar
social problems
toplumsal sınıf
walk of life
toplumsal sınıf
social class
toplumsal uygunluk
(Tıp) social convention
toplumsal yönelim
(Politika, Siyaset) general trends
toplumsal çalışma
social work
toplumsal gelişme
social development
toplumsal mülkiyet
communal property
toplumsal yapı
social structure
toplumsal adaletsizlik
social injustice
toplumsal adet
(Felsefe) dharma
toplumsal ahenk
(Felsefe) social coherence
toplumsal alan
(Politika, Siyaset) social sphere
toplumsal anlam
(Dilbilim) social meaning
toplumsal ayrımlaşma
(Ticaret) social differentiation
toplumsal bağımlılık
social dependency
toplumsal beklenti
social expectation
toplumsal bilimler
social sciences
toplumsal bilinç
social awarness
toplumsal bölünme
(Politika, Siyaset) communal subversion
toplumsal bütünleşme
social integration
toplumsal büyüme
social growth
toplumsal dava
(Politika, Siyaset) social cause
toplumsal davranış
social behavior
toplumsal dayanışma
(Hukuk) social solidarity
toplumsal dayanışma ağları
(Politika, Siyaset) social solidarity networks
toplumsal dejenerasyon
social degeneration
toplumsal devlet
(Politika, Siyaset) social state
toplumsal değerleri küçümseyen
cynical
toplumsal değerleri küçümseyen kimse
cynic
toplumsal değişke
(Dilbilim) sociolect
toplumsal değişkebilim
(Dilbilim) sociolectology
toplumsal dil yetisi
(Dilbilim) sociolinguistic competence
toplumsal duyarlılık
social sensivity
toplumsal düzen
social order
toplumsal düzeni bozma
(Konuşma Dili) breach of the peace
toplumsal düzeni bozma
(Konuşma Dili) disturbance of the peace
toplumsal entegrasyon
(Politika, Siyaset) social integration
toplumsal farklılık
(Ticaret) social differentiation
toplumsal fayda
(Politika, Siyaset) social benefit
toplumsal gelir dağılımı
(Ticaret) social income distribution
toplumsal hareketler
social movements
toplumsal hedef
social goal
toplumsal histeri
(Fizyoloji) mass hysteria
toplumsal histeri
(Fizyoloji) collective hysteria
toplumsal hoşgörü
social tolerance
toplumsal huzursuzluk yaratmak
create social unrest
toplumsal ihtiyaçlar
social requirements
toplumsal ihtiyaçlar
social needs
toplumsal ilişki çizelgesi
sociogram
toplumsal ipuçları
(Ticaret) social cues
toplumsal istihbarat
(Askeri) sociological intelligence
toplumsal içericilik
social inclusiveness
toplumsal kademe gerilemesi
(Ticaret) status deprivation
toplumsal karışıklık
public disturbance
toplumsal katman
social layer
toplumsal katmanlaşma
(Dilbilim) social stratification
toplumsal katılım faaliyeti
community involvement activity
toplumsal kayıp
(Ticaret) deadweight loss
toplumsal kemikleşme
social ossification
toplumsal konumunu yükseltmek
(Konuşma Dili) better oneself
toplumsal lehçe
(Dilbilim) social dialect
toplumsal ortaklık
(Politika, Siyaset) social partnership
toplumsal oyun
(Tiyatro) social play
toplumsal pazarlama kavramı
(Ticaret) societal marketing concept
toplumsal refah
social wealth
toplumsal rol teorisi
(Pisikoloji, Ruhbilim) social role theory
toplumsal statü
social rank
toplumsal statüsünü yükseltmeye çalışan kimse
social climber
toplumsal sözleşme teorisi
(Pisikoloji, Ruhbilim) social contract theory
toplumsal süreklilik
social continuity
toplumsal sınıf düzeni
stratification
toplumsal sınıfları oluşturmak
stratify
toplumsal tahribat
social devastation
toplumsal talep
social request
toplumsal tercih kuramı
(Politika, Siyaset) social choice theory
toplumsal uyum
social harmony
toplumsal uyumluluk
social harmony
toplumsal ve ekonomik sistem
(Ticaret) socioeconomic system
toplumsal vurgu
(Dilbilim) social accentuation
toplumsal yaptırım
social sanction
toplumsal yarar
(Politika, Siyaset) social utility
toplumsal yararlık
social utility
toplumsal yaşam
communal living
toplumsal yıkım
social devastation
toplumsal zemin haritası
(Politika, Siyaset) social terrain mapping
toplumsal zorlama
social constraint
toplumsal zorunluluk
social imperative
toplumsal örüntüleniş
social patterning
toplumsal özerklik
(Politika, Siyaset) social autonomy
Birleşmiş Milletler Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşme
(Hukuk) United Nations International Covenant on Economic, Social and Cultural Rights
Ekonomik, Toplumsal ve Kültürel Haklara İlişkin Sözleşme
(Hukuk) International Covenant on Economic Social and Cultural Rights
Türkçe - Türkçe
Toplumla ilgili, topluma ilişkin, içtimai, sosyal
maşeri
toplumsal huzursuzluk
Sosyal huzursuzluk, içtimai huzursuzluk
toplumsal bilim
Toplum bilimi
toplumsal bunalım
Toplumun genel olarak psikolojik bir sıkıntıya girmesi
toplumsal bütünleşme
Ortaklaşa amaçların izlenmesinde duygu ve davranışlarda ortak ölçümün geliştirilmesi
toplumsal bütünleşme
Toplumda amaçların izlenmesinde beliren duygu ve davranışlardaki birlikteliğin geliştirilmesi
toplumsal davranış
Toplumun değişik türlerinde ve bireyleri arasında sağlanan iletişim etkinliği ve ilişkileri
toplumsal dayanışma
Toplumun kurum ve kuruluşlarıyla ortak değerlerde birleşmesi ve birlikte hareket etmesi
toplumsal denge
Bir toplumun başlıca kesimlerinin geniş ölçüde bir uyum içinde bulunmasını sağlayan toplum ve kültür bakımından bütünleşme
toplumsal değer
Toplumun her katmanınca benimsenen ve savunulan değer
toplumsal değişme
Toplumun siyasal, sosyal ve ekonomik gelişme ve değişmelere paralel olarak gösterdiği eğilim
toplumsal farklılaşma
Kişi veya gruplarda farklı özelliklerin topluca meydana getirilmesi, tanınması ve benimsenmesi
toplumsal gelişme
Toplumun bütün olarak değişmesi ve gelişmesi
toplumsal ilişki
Toplumun değişik unsurlarının karşılıklı etkileşimi ve ilişkisi
toplumsal yapı
bakınız: sosyal yapı
toplumsal yardım
Toplum bireyleri arasında ve toplumlar arasında kurulan yardımlaşma
toplumsal yardım
Toplumsal içerikli yardım
toplumsal çözülme
Birbirine bağlı kişiler veya gruplar arasında amaca ulaştıracak görevlerin yapılamaması sebebiyle ilişkilerin bozulması
toplumsal