We are going to have a meeting here tomorrow.
- Yarın burada bir toplantı yapacağız.
A farewell meeting was held in honor of Mr Jones.
- Bir veda toplantısı, Bay Jones'un şerefinde düzenlendi.
She took part in the assembly.
- O, toplantıda yer aldı.
He never goes to an assembly.
- O asla toplantıya gitmez.
Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
- Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
We exchanged phone numbers at the end of the gathering.
- Toplantı sonunda telefon numaralarını değiştirdik.
The therapy is in session.
- Terapi toplantı halinde.
They called a special convention.
- Onlar özel bir toplantıya çağırdılar.
The company cancelled the meeting.
- Şirket toplantıyı iptal etti.
He attended the meeting as our company representative.
- O bizim şirket temsilcimiz olarak toplantıya katıldı.
See you at the reunion.
- Toplantıda görüşürüz.
Two thirds of the students came to the reunion.
- Öğrencilerin üçte ikisi toplantıya geldi.
The Prime Minister will hold a press conference tomorrow.
- Başbakan yarın bir basın toplantısı düzenleyecek.
The whole world is watching the summit conference.
- Tüm Dünya Zirve toplantısını izliyor.