Maruyama Park is a place where a lot of people gather.
- Maruyama Parkı pek çok insanın toplandığı bir yerdir.
Naples gathers many tourists.
- Napoli çok sayıda turist toplar.
I don't harvest your olives.
- Senin zeytinlerini toplamam.
In November, olives are harvested from the trees to make oil.
- Kasım ayında zeytinler yağı çıkarılmak üzere ağaçlardan toplanır.
Sami can make up his own bed.
- Sami kendi yatağını toplayabilir.
They make up about 12.5 percent of the total population.
- Onlar toplam nüfusun yaklaşık yüzde 12,5'ğunu oluşturuyorlar.
After I pick some blueberries, I make a tart.
- Biraz yaban mersini topladıktan sonra, bir pasta yaparım.
Tom picked up some pretty shells on the beach.
- Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.
The teacher assembled the students in the hall.
- Öğretmen salonda öğrencileri topladı.
The students assembled in the classroom.
- Öğrenciler sınıfta toplandı.
Summon up your courage and tell the truth.
- Cesaretini topla ve gerçeği söyle.
Please add up the numbers.
- Lütfen sayıları toplayınız.
These figures don't add up.
- Bu şekiller toplanmaz.
The squirrel was busy gathering nuts.
- Sincap fındık toplamayla meşguldü.
Tom doesn't enjoy family gatherings very much.
- Tom aile toplantılarını fazla sevmiyor.
Can you briefly sum up what was said at the meeting?
- Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin?
He mustered up his courage to talk to a foreigner.
- O bir yabancı ile konuşmak için cesaretini topladı.
Tom finally mustered up the courage to ask Mary to lend him the money he needed.
- Tom sonunda Mary'nin onun ihtiyacı olan parayı ona ödünç vermesini isteme cesaretini topladı.
Tom collected old coins.
- Tom eski bozuk paraları topladı.
Bob gave Tina almost all the stamps he had collected, and kept only a few for himself.
- Bob neredeyse topladığı tüm pulları Tina'ya verdi
He has an interest in collecting insects.
- O böcekleri toplamakla ilgileniyor.
Tom's hobby is collecting photos of cars.
- Tom'un hobisi araba fotoğrafları toplamaktır.
Summon up your courage and tell the truth.
- Cesaretini topla ve gerçeği söyle.
Tatoeba: Because a language is more than the sum of its words.
- Tatoeba: Çünkü bir dil sözcüklerinin toplamından daha fazladır.