Bir ev, çimentodan yapılmış sağlam bir temel üstüne inşa edilmiştir.
- A house is built on top of a solid foundation of cement.
Sayfanın üst kısmındaki resme bak.
- Look at the picture at the top of the page.
Altı saatlik tırmanıştan sonra, nihayet dağın zirvesine ulaşmayı başardık.
- After six hours' climbing, we finally succeeded in reaching the top of the mountain.
Deprem vurduğunda masanın üstündeki her şey tıkırdamaya başladı.
- Everything on top of the table started rattling when the earthquake hit.
Fuji
We climbed to the top of Mt. Fuji.
O, tepeye ulaşamayacak kadar çok kısa.
- She's too short to reach the top.
O her zaman sınıfın zirvesindedir.
- He is always at the top of the class.
Tom, kendi sınıfında zirveye yakın mezun oldu.
- Tom graduated near the top of his class.
En üst çekmecene bak.
- Look in your top drawer.
Lütfen bu kitabı en üste koyun.
- Please put this book on the very top.
Tom en iyi mühendislerimizden biri.
- Tom is one of our top engineers.
Bu site en iyiler listesinde. Eğer onu ilginç bulursan, lütfen tıkla!
- This site is in a toplist. If you found it interesting, please click!
Her top is a blue baggy.
O en yüksek hızda sürüyor.
- He is driving at top speed.
fill up a nearly full tank with fuel.
Beyefendi eldivenlerini ve silindir şapkasını çıkardı.
- The gentleman took off his gloves and top hat.
O bir silindir şapka ve bir tek gözlük taktı.
- He wore a top hat and a monocle.
A top-of-the-line notebook.
Sami bir üstsüz barda çalıştı.
- Sami worked at a topless bar.
Üstsüz bir feminist, Vatikan dışında tutuklandı
- A topless feminist was arrested outside the Vatican.
Altı katlı bir apartmanın en üst katında yaşıyorum.
- I live on the top floor of a six storey apartment block.
En üst katta bir restoran var.
- There is a restaurant on the top floor.
Bu çok gizli bir özel görevdir.
- This is a top secret mission.
Tom çok gizli bir görevde.
- Tom is on a top secret mission.
Bu ürün hem bir zemin cilası hem de bir tatlı kaplama malzemesidir.
- This product is both a floor polish and a dessert topping.
Favori pizza malzemen nedir?
- What's your favorite pizza topping?
His kite got caught at the top of the tree.
Headings appear at the tops of pages. Or, Further weather information can be found at the top of your television screen.
She came top in her French exam.
I was listening to a Top 40 radio station.
Only the top banana can make a decision of that magnitude.
He was hilarious, and remained the top banana on the tour for years.
Consumers are willing to pay top dollar for distinctive, rare, traditional cheeses.
Top drawer, I said.
The boss fired Fred and, to top it all off, he asked security to escort him to the door.
The award may be given to anybody who consistently writes top notch content.
Companies that are well known advertise heavily and have attention-getting ads that tend to receive the highest top of mind awareness scores in ad tracking studies.
We'll have a news update at the top of the hour.
When you buy a top-of-the-line refrigerator, you expect it to work for many years.
The waitress topped off my coffee every few minutes.
NSA's report on the Liberty incident was originally classified top secret.
Steve Jobs set up a top secret team to design the Macintosh.
Jim has a lot of top shelf magazines.
I shall top up the mobile phone at the supermarket.
I shall top up with petrol before the long trip.
top-gun shooter.
In the spotlight so clear.
Your essay should be two pages, tops.
Scoring 38 more points leaves him with tops for the win.
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
This ball is that boy's treasure.
- Bu top o çocuğun servetidir.
He was in charge of the fundraising efforts.
- O, bağış toplama çabalarından sorumluydu.
Tom turned the knob and pushed the door open.
- Tom topuzu çevirdi ve açmak için kapıyı itti.
Tom twisted the knob and opened the door.
- Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
You think Tom's got big muscles? I'm packing literal cannons beneath these sleeves!
- Sen Tom'un büyük kasları mı var sanıyorsun? Ben bu kollar altında gerçek toplar paketliyorum!
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
We saw a bunch of birds.
- Bir kuş topluluğu gördük.
She wears her hair in a bun.
- O, saçını topuz yapar.
Tom held the hostages at gunpoint while Mary gathered the cash.
- Tom, Mary parayı toplarken rehineleri silahla tuttu.
I've been hearing gunfire in the distance.
- Ben uzaktan top ateşi duyuyorum.
The ball rolled on the ground towards me.
- Top yerde bana doğru yuvarlandı.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.
The first human cannonball was a 14-year-old girl called Zazel.
- İlk insan top güllesi Zazel adlı 14 yaşında bir kızdı.
We'll likely go to the ball game tomorrow.
- Yarın muhtemelen top oyununa gideceğiz.
Football originally meant a game played with a ball on foot - unlike a game played on horseback, such as polo.
- Polo gibi at sırtında oynanılan bir oyunun aksine futbol aslında ayakla oynanılan bir top oyunu demekti.
Tom is a very good bowler.
- Tom çok iyi bir top atan oyuncudur.
You're a very good bowler.
- Sen çok iyi bir top atan oyuncusun.
Tom stroked his goatee and nodded.
- Tom top sakalını okşadı ve başını salladı.
The earth is like a ball with a big magnet in it.
- Dünya, içinde büyük bir mıknatısı olan bir top gibidir.
The Earth is like a ball with a large magnet inside.
- Dünya, içindeki büyük bir mıknatısla bir top gibidir.
... So we have 22 top level genres with more to drill into. ...
... What we are doing in eduction on top of platforms like ...