tokatla

listen to the pronunciation of tokatla
Türkçe - İngilizce
buffeting
A striking with the hand
{i} pounding; shaking of part or the whole airplane during flight due to strong winds; continued strong blows of winds or waves; act of hitting with the hand
present participle of buffet
A succession of blows; continued violence, as of winds or waves; afflictions; adversity
repeated heavy blows
tokat
slap

Tom blocked Mary's punch, then slapped her with his right hand. - Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti, sonra sağ eliyle ona tokat attı.

When I made my move she slapped me and told me to take a cold shower. - Ben hamlemi yaptığımda, o bana tokat attı ve soğuk bir duş almamı söyledi.

tokatlamak
{f} slap
tokat
{i} smack

A man who smacks his wife around is contemptible. - Karısına tokat atan adam aşağılıktır.

She smacked him across the face. - Onun yüzüne tokat attı.

tokatlamak
smack

I wanted to smack you. - Seni tokatlamak istedim.

tokatlamak
{f} sock
tokat
blow
tokat
cl-p
tokat
hit
tokat
crack
tokat
sock

If you do that again, I'll sock you. - Bunu bir daha yaparsan sana tokat atarım.

tokatlamak
buffet
tokat
wiper
tokat
slap, cuff, smack, blow, buffet, sock, clout
tokat
clout
tokat
lick
tokat
cuff
tokat
box
tokat
buffet
tokat
slap in the face

She gave him a slap in the face. - Onun yüzüne bir tokat attı.

tokat
wipe
tokat
clp
tokatlamak
to slap; to cuff
tokatlamak
to slap, to smack, to cuff, to buffet; to swindle
tokatlamak
swipe
tokatlamak
box
tokatlamak
cuff
tokatlamak
swindle
tokatlamak
trick out of
tokatlamak
clp
Türkçe - Türkçe

tokatla teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

TOKAT
(Osmanlı Dönemi) Kale içi, siper, ahır, ağıl. El içi gibi yer
TOKAT
(Osmanlı Dönemi) Dere arası olan hayvan mer'ası
TOKAT
(Osmanlı Dönemi) El içiyle vurulan sille
Tokat
(Osmanlı Dönemi) TEBANÇE
tokat
Tarla, bahçe ya da mandıra kapısı
tokat
iri taeli üzüm çeşidi
tokat
Hayvan ağılı: "Yaşlıcaydı, fakat birkaç köyde tarlası tokadı vardı."- Halikarnas Balıkçısı
tokat
Bahçe kapısı
tokat
El içi ile vuruş, şamar, beşkardeş
tokat
Tarla, bahçe veya mandıra kapısı
tokat
Tahta çit
tokat
Cezalı hayvanların kapatıldığı yer
tokat
Hayvan ağılı
tokat
(Osmanlı Dönemi) sille
tokatlamak
Tokat atmak
tokatlamak
Bir kimseyi dolandırmak, hile yoluyla parasını almak
tokatlamak
Tokat atmak: "Adamı tokatlasalar ... daha fazla bir şey yapmış sayılmazlardı."- T. Buğra
tokatla