together, simultaneously; along with

listen to the pronunciation of together, simultaneously; along with
İngilizce - Türkçe

together, simultaneously; along with teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

at the same time
aynı zamanda

Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı. - In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.

Ondan hoşlanıyorum fakat aynı zamanda ona gerçekten inanmıyorum. - I like him, but at the same time I don't really trust him.

at the same time
bununla birlikte
at the same time
bununla beraber
at the same time
aynı anda

Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir. - Tom can play the harmonica and the guitar at the same time.

Aynı anda ikisini de yapabilir. - He can do both at the same time.

at the same time
yine de
İngilizce - İngilizce
at the same time
together, simultaneously; along with