Onun bir imzasını isteyeceğim. Yazmak için bir şeyin var mı?
- I'm going to ask him for an autograph. Do you have anything to write with?
İmzanızı alabilir miyim?
- Could I get your autograph?
Tom tiyatronun önünde kendi el yazısıyla imza atıyordu.
- Tom was signing autographs in front of the theater.
Tom konserden sonra kendi el yazılarını imzaladı.
- After the concert, Tom signed autographs.
Lütfen bu kitabı imzalar mısınız?
- Would you please autograph this book?