Tom işbirliği yapmak için istekli.
- Tom is willing to cooperate.
Tom'a işbirliği yapmak için ne karar verdirdi.
- What made Tom decide to cooperate?
Birbirimizle işbirliği yapmak zorunda kaldık.
- We had to cooperate with each other.
Ebeveynlerin birbirleriyle işbirliği yapması gerekir.
- Parents need to cooperate with each other.
İşbirliği yapmanı öneririm.
- I suggest you cooperate.
Birbirimizle işbirliği yapmak zorunda kaldık.
- We had to cooperate with each other.
Biz birlikte çalışmak zorunda kalacağız.
- We're going to have to work together.
Ben hâlâ birlikte çalışmak istiyorum.
- I'd still like to work together.
... I want to bring down the tax burden on middle-income families. And I'm going to work together with ...
... but if we work together ...