Şirket birleşmeler ve diğer fırsatlar üzerinde çalışmak için 25 yeni ortak ekledi.
- The firm has added 25 new associates to work on mergers and other deals.
Ben bir deneme üzerinde çalışmak zorunda kaldım.
- I had to work on an essay.
Onun ülkesinde büyük nüfuzu var.
- He has great influence in his country.
Ülkesinin üstünde büyük etkisi var.
- He has a great influence on his country.
Sanırım birlikte yaşamamız alışkanlıklarını etkiledi.
- I think that our living together has influenced your habits.
Neden onu etkilemek için çalışmalılar?
- Why should they try to influence him?
John's in the studio working on the plans for the new house.
Leave it to me. I'll try to work on the boss to give us the day off.
... These people work on data all the time, 9:00 to 5:00. ...
... the limit. So we did work on this alongside working on jobs, because this is part of making ...