Bir mum yakmak karanlığı lanetlemekten daha iyidir.
- It is better to light a candle than to curse the darkness.
Kahve bir kızın ilk buluşmasındaki öpücük kadar sıcak, o gece kızın kucağı kadar yumuşak ve annesinin kızı bulduğu zaman ettiği küfürler kadar siyah olmalıdır.
- The coffee has got to be as hot as a girl's kiss on the first date, as sweet as those nights in her arms, and as dark as the curse of her mother when she finds out.
Çince nasıl küfür edileceğini bilir.
- He knows how to curse in Chinese.
Bilgelik, bilgeliğe sahip adam için hiçbir şey yapmazsa bir lanettir.
- Wisdom is a curse when wisdom does nothing for the man who has it.
Kazaya sahip olduğu için onu lanetledi.
- She cursed him for causing the accident.