Bize ne demek istediğini söyle.
- Tell us what you mean.
Onlara ne demek istediğini söyle.
- Tell them what you mean.
Tom Mary'ye hayat hikayesini anlatmak istemedi.
- Tom didn't want to tell Mary his life story.
O, eşine gerçeği anlatmakta tereddüt etmedi.
- He didn't hesitate to tell his wife the truth.
Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
- I want to tell you something important.
Gerçeği söylemek gerekirse, bu konu onu hiç ilgilendirmez.
- To tell the truth, this matter does not concern it at all.
Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin?
- Could you please tell me why you love her?
İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.
- Tell me which of the two cameras is the better one.
Tom bilmek istediğini sana söylemez.
- Tom won't tell you what you want to know.
Bilmek istediğin her şeyi sana söyleyeceğim.
- I'll tell you everything you want to know.
Onun ne yapacağını tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he will do.
Ne düşündüğünü tahmin etmek mümkün değil.
- There is no telling what he is thinking.