to try to win, subdue, or overcome; as, one who attempts the virtue of a woman

listen to the pronunciation of to try to win, subdue, or overcome; as, one who attempts the virtue of a woman
İngilizce - Türkçe

to try to win, subdue, or overcome; as, one who attempts the virtue of a woman teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

attempt
{f} girişimde bulunmak
attempt
kalkışmak
attempt
{i} girişim

Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu. - Attempts to negotiate a peace treaty failed.

Tom ve Mary John'u öldürme girişiminde bulundular. - Tom and Mary attempted to murder John.

attempt
teşebbüs

Tom sorun hakkında bir şey yapmaya teşebbüs eden tek kişiydi. - Tom was the only one who even attempted to do something about the problem.

Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır. - He is too much of a coward to attempt it.

attempt
teşebbüste bulunmak
attempt
kıyam
attempt
girişmek

Dan soyguna girişmek istedi. - Dan wanted to attempt the robbery.

attempt
denemek
attempt
yeltenmek
attempt
{f} çalış

Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar. - They're attempting to contact her.

Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı. - Tom attempted to predict the results.

attempt
çalışmak
attempt
deneme

Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir. - Masterpieces are only successful attempts.

İlk denememde başarılı oldum. - I succeeded in my first attempt.

attempt
(fiil) kalkışmak, yeltenmek, girişimde bulunmak, teşebbüs etmek, denemek
attempt
(Mukavele) teşebbüs, girişim; teşebbüs etmek, girişimde bulunmak
attempt
(Askeri) TEŞEBBÜS ETMEK; GİRİŞİM
attempt
(isim) kalkışma, yeltenme, girişim, teşebbüs
İngilizce - İngilizce
attempt
to try to win, subdue, or overcome; as, one who attempts the virtue of a woman