Biz görüşmek istiyoruz.
- We want to negotiate.
Tom görüşmek istemiyor.
- Tom doesn't want to negotiate.
Onlarla müzakere yapması için onu atadık.
- We delegated him to negotiate with them.
Problem, Tom'un müzakereye tamamen isteksiz olması.
- The problem is Tom's complete unwillingness to negotiate.