to tolerate or put up with something unpleasant

listen to the pronunciation of to tolerate or put up with something unpleasant
İngilizce - Türkçe

to tolerate or put up with something unpleasant teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

endure
{f} dayanmak
endure
katlanmak

Sevilmek, tüketilmektir. Sevmek tükenmez yağ ile ışık vermektir. Sevilmek, varlığı durdurmak, sevmek katlanmaktır. - To be loved is to be consumed. To love is to give light with inexhaustible oil. To be loved is to stop existing, to love is to endure.

Fransız palavralarına katlanmak zordur. - It's hard to endure the boastings of the French.

endure
tahammül etmek
endure
{f} sürmek
endure
{f} sabretmek
endure
kaldırmak
endure
acıya katlanmak
endure
sebat etmek
endure
dayan

O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi? - Can she endure a long trip?

Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar. - The emigrants have endured physical and mental pain.

endure
uzun süre etkisini ve gücünü korumak
endure
uzun süre dayanmak
endure
çekmek
endure
{f} dişini sıkmak
endure
kal/katlan
endure
{f} var olmak
endure
{f} devam etmek
endure
{f} durmak
İngilizce - İngilizce
endure
to tolerate or put up with something unpleasant

    Heceleme

    to tol·er·ate or put up with some·thing un·pleas·ant

    Türkçe nasıl söylenir

    tı tälıreyt ır pût ʌp wîdh sʌmthîng ınplezınt

    Telaffuz

    /tə ˈtälərˌāt ər ˈpo͝ot ˈəp wəᴛʜ ˈsəmᴛʜəɴɢ ənˈplezənt/ /tə ˈtɑːlɜrˌeɪt ɜr ˈpʊt ˈʌp wɪð ˈsʌmθɪŋ ənˈplɛzənt/