to throw (something), making it skim, ricochet, or bounce over a surface

listen to the pronunciation of to throw (something), making it skim, ricochet, or bounce over a surface
İngilizce - Türkçe

to throw (something), making it skim, ricochet, or bounce over a surface teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

skip
atlamak

Ben bugünden itibaren bir hafta boyunca öğle yemeğini atlamak niyetindeyim. - I intend to skip lunch for a week starting today.

Öğün atlamak sağlıklı değildir. - It's not healthy to skip meals.

skip
atlama

Toplantıyı atlamamalıydım. - I shouldn't have skipped the meeting.

Dersleri atlamayı bırakmak zorunda kalacaksın. - You're going to have to quit skipping classes.

skip
(Çevre) büyük atık haznesi
skip
{f} atla

Çocuk, çitin üzerinden atladı. - The boy skipped over the fence.

Jane cevap veremediği soruları atladı. - Jane skipped the questions she couldn't answer.

skip
ip atlamak
skip
"over" ile atlamak
skip
suyun yüzünde sekmek
skip
atlayıp sıçrama
skip
{f} hoplaya zıplaya yürümek
skip
{i} zıplama

Bütün çocuklar koşmayı ve zıplamayı seviyorlar. - All children love to run and skip.

skip
{i} kaptan [spor.]
skip
{i} kova (büyük)
skip
{i} antrenör
skip
(isim) atlama, zıplama, sıçrama, kaptan [spor.], antrenör, menajer, hademe, kova (büyük), bidon, taşıma kafesi, balık sandığı
skip
{f} kırmak (okul)
skip
atlamak, başkasına geçmek
skip
{f} bir şeyleri atlayarak (başka bir konuya) geçmek; (bir konudan) (başka bir konuya) atlayarak
skip
{f} teklemek
skip
sıçrayarak
skip
{f} atlatmak
İngilizce - İngilizce
skip

I bet I can skip this rock to the other side of the pond.

to throw (something), making it skim, ricochet, or bounce over a surface