to throw, or allow to fall, into confusion

listen to the pronunciation of to throw, or allow to fall, into confusion
İngilizce - Türkçe

to throw, or allow to fall, into confusion teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

club
{i} kulüp

Ben, zaman zaman onunla kulüpte karşılaşırım. - I meet him at the club from time to time.

Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur. - This club is fearfully dull. The dance floor is empty and the smoking patio is packed.

club
golf sopası

Tom bir golf sopasıyla ölesiye dövüldü. - Tom was beaten to death with a golf club.

Tom'un mağazası golf sopası, top, ayakkabı ve diğer aksesuarları satmaktadırç - Tom's store sells golf clubs, balls, shoes and other accessories.

club
tokmak
club
{i} çomak
club
lokal
club
klüp

Klüpten men edilmiştir. - He has been barred from the club.

Klüp saat kaçta açılır? - What time does the club open?

club
değnek

1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı. - Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.

club
dernek
club
club steakufak
club
{f} coplamak; sopalamak
club
{f} toplanmak
club
{i} sopa, çomak; cop
club
{f} sopalamak
club
{f} katılmak

Kulübünüze katılmak istiyorum. - I want to join your club.

Masaru İngiliz Kulübüne katılmak istiyor. - Masaru wants to join the English Club.

club
{f} dipçiklemek
club
iskambil sinek
club
kulü

Önceki gün, seni bir striptiz kulübünde gördüm. - I saw you in the strip club the day before yesterday.

Kulübün bütün üyeleri benimle anlaştılar. - All the members of the club agreed with me.

club
{i} sinek (iskambil)
club
peynir ve domates konarak yapılan üç dilim ekmek
club
{i} isk. sinek, ispati
İngilizce - İngilizce
club
to throw, or allow to fall, into confusion