Birçok Amerikalı altın standartı istedi.
- Many Americans wanted a gold standard.
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
- The quality of higher education must answer to the highest international standards.
Onun işi standartlara uygun değil.
- His work is not up to standard.
Bizim standardizasyona ihtiyacımız var.
- We need standardization.
Daha yüksek eğitim kalitesi, en yüksek uluslararası standartlara cevap vermelidir.
- The quality of higher education must answer to the highest international standards.
Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır.
- This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.
Güzellik için tek bir ölçüt yoktur.
- There is no one standard for beauty.
Güzellik için tek bir ölçüt yoktur.
- There is no one standard for beauty.
... all the subatomic particles. But look at this mess, it's called the standard model. ...
... Billions of dollars, 20 Nobel Prizes have gone into the creation of the standard model, ...