to the side, on the side; except, besides

listen to the pronunciation of to the side, on the side; except, besides
İngilizce - Türkçe

to the side, on the side; except, besides teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

aside
(zarf) bir kenara, bir tarafa, ayrı, kendi kendine
aside
bir kenara

Adam onu bir kenara itti. - The man shoved her aside.

Akşam yemeğinden sonra, George'nin babası onu bir kenara aldı. - After dinner, George's dad took him aside.

aside
(Muzik) sahnede kendi kendine söyleme
aside
kenara

O bir kenara biraz benzin koydu. - He puts aside some gas.

Tom kitabı bir kenara koydu ve yukarı baktı. - Tom laid the book aside and looked up.

aside
fısıltı
aside
yana

Bunu benim için bir yana koy. - Lay this aside for me.

Şaka bir yana, işe yarayabilir. - All kidding aside, it may work.

aside
yan tarafa
aside
(bir) yana
aside
alçak sesle konuşma
aside
bir yana, bir kenara
aside
saklamak
aside
aside from ABD başka
aside
Iay aside bir tarafa koymak
aside
bir tarafa çekmek
aside
bir yana: Joking aside, just who are you? Şaka bir yana, kimsin sen? i., tiy. oyuncunun alçak sesle söylediği
aside
stand aside bir yana çekilmek
aside
{i} kendi kendine söylenen sözler [tiy.]
aside
call aside bir tarafa çağırmak
İngilizce - İngilizce
aside
to the side, on the side; except, besides