to the full or entire extent

listen to the pronunciation of to the full or entire extent
İngilizce - Türkçe

to the full or entire extent teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

entirely
tümüyle

Thomas ve Marie evlerini tümüyle restore ediyorlar. - Thomas and Marie are entirely renovating their home.

entirely
büsbütün
entirely
baştan sona
entirely
hepten
entirely
baştan aşağı
entirely
tümlük
entirely
tümden
entirely
bütünlük
entirely
baştan başa
entirely
tamamen

Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı. - A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.

Kaza tamamen önlenebilirdi. - The accident was entirely avoidable.

entirely
bütünüyle

Sami hâlâ bütünüyle tatmin olmuş değil. - Sami is still not entirely satisfied.

Sen bütünüyle hatalı değilsin. - You're not entirely wrong.

to the full
tamamına
to the full
tümüyle
entirely
z. büsbütün, tamamıyla, tamamen
to the full
(deyim) tamamiyle,son haddine kadar
İngilizce - İngilizce
entirely
to the full
Fully; completely; taking the greatest advantage of the situation

Now that I'm retired, I feel I can live life to the full.

to the full
completely, entirely
to the full or entire extent

    Heceleme

    to the full or en·tire ex·tent

    Türkçe nasıl söylenir

    tı dhi fûl ır întayır îkstent

    Telaffuz

    /tə ᴛʜē ˈfo͝ol ər ənˈtīər əkˈstent/ /tə ðiː ˈfʊl ɜr ɪnˈtaɪɜr ɪkˈstɛnt/