Tom köpeğini eğitmek için birini kiraladı.
- Tom hired someone to train his dog.
Merkezin hedefi, diğer ülkelerden gelen gençleri belli bir zaman aralığında eğitmek olmalıdır.
- The goal of the center should be to train young people from other countries within a specific time period.
En yakın tren istasyonu nerede?
- Where's the nearest train station?
Sonraki tren ne zaman ayrılacak?
- What time does the next train leave?
Bu makineyi çalıştırmak için özel bir eğitim gerekli değil.
- No special training is needed to operate this machine.
Sadece trene yetişmek için istasyona aceleyle gittik.
- We hurried to the station only to miss the train.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.
Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu.
- A long train of camels was moving to the west.
You can't train a pig to write poetry.