İngilizce konuşmak kolay değildir.
- Speaking English isn't easy.
İngilizce konuşmak kolay değildir.
- It's not easy to speak English.
Açıkça söylemek gerekirse, seninle aynı fikirde değilim.
- Frankly speaking, I don't agree with you.
Tom kadar iyi Fransızca konuşamayabilirim ama genellikle söylemek istediğim şeyi diyalog kurabilirim.
- I may not be able to speak French as well as Tom, but I can usually communicate what I want to say.
İngilizce konuşabiliyor musun?
- Can you speak English?
Japonca konuşamıyorum.
- I don't speak Japanese.
İletişim kurmak için bir anadil konuşuru gibi ses çıkarmak zorunda değilsin.
- You don't have to sound like a native speaker in order to communicate.
Bir yerli konuşan gibi ses çıkarmak istiyorsan bu çok iş gerektirir.
- If you want to sound like a native speaker, it'll take a lot of work.
Altı dil konuşabilmekle böbürlenir.
- He boasts that he can speak six languages.
Taro niçin çok iyi şekilde İngilizce konuşabilmektedir?
- Why can Taro speak English so well?
Bir dili tamamen bilmek o dili konuşan insanları tamamen bilmek anlamına gelir.
- Knowing a language fully means knowing fully the people who speak that language.
Tom Fransızca bilmektedir ve ayrıca İngilizce bilmektedir.
- Tom speaks French and also speaks English.