to take rise, enter upon, try, do the first act

listen to the pronunciation of to take rise, enter upon, try, do the first act
İngilizce - Türkçe

to take rise, enter upon, try, do the first act teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

begin
başlamak

Birlikte başlamak için buraya gelmemeliydin. - You shouldn't have come here to begin with.

Ne zaman başlamak istersin? - When would you like to begin?

begin
{f} başlatmak
begin
başla

Yağmur başlamadan önce geri dönelim. - Let's go back before it begins to rain.

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar. - After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.

begin
zuhur etmek
begin
{f} girişmek
begin
ön ayak olmak
begin
başlangıç

İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yapar. - A good beginning makes a good ending.

Başlangıç işin en önemli kısmıdır. - The beginning is the most important part of the work.

begin
atılmak
begin
açmak
begin
adım atmak
begin
çığır açmak
begin
bismillah demek
begin
{f} koyulmak
begin
{f} (be.gan, be.gun, --ning)
begin
{f} önayak olmak
begin
(fiil) başlamak, girişmek, koyulmak, başlatmak, meydana gelmek, doğmak, önayak olmak
begin
{f} meydana gelmek, vücut bulmak
begin
ilk adımı atmak meydana gelmek
İngilizce - İngilizce
{v} begin
to take rise, enter upon, try, do the first act