to take part

listen to the pronunciation of to take part
İngilizce - Türkçe
yer almak

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor. - Our company wants to take part in that research project.

yeralmak
yer almak

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor. - Our company wants to take part in that research project.

katıl

Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum. - For myself, I would like to take part in the game.

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

katil
Katılmak,(Yarışmaya katılmak)
katılmak

Partiye katılmak istedim fakat yapamadım. - I wanted to take part in the party but I couldn't.

Tom törene katılmak istemiyor. - Tom doesn't want to take part in the ceremony.

rol almak
İngilizce - İngilizce
To participate or join

He declined to take part in the meeting because he did not feel he had anything to add.

To share or partake

They had cake and ice cream, but he did not take part.

participate, be a part of
share in something
to take part

    Türkçe nasıl söylenir

    tı teyk pärt

    Telaffuz

    /tə ˈtāk ˈpärt/ /tə ˈteɪk ˈpɑːrt/

    Etimoloji

    [ t&, tu, 'tü ] (preposition.) before 12th century. Middle English, from Old English tO; akin to Old High German zuo to, Latin donec as long as, until.

    Videolar

    ... decisions the 3G auction Charlie Munger won't let anybody take part in open ...