to take part in a dialogue; to dialogize

listen to the pronunciation of to take part in a dialogue; to dialogize
İngilizce - Türkçe

to take part in a dialogue; to dialogize teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dialogue
{i} diyalog

Bu filmdeki diyalog çok saçma. Ayrılıyorum. - The dialogue in this movie is ridiculous. I'm leaving.

Şiir, bir keşif, bir vahiy ve diyalog için bir davettir. - Poetry is an exploration, a revelation, and an invitation for dialogue.

take part in
-e katılmak, -e iştirak etmek
to take part
yer almak

Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor. - Our company wants to take part in that research project.

Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar. - They want to take part in the Olympic Games.

dialogue
söyleşme
take part in
iştirak etmek
take part in
-e katılmak
take part in
katıl

Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum. - For myself, I would like to take part in the game.

Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım. - I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.

take part in
katılmak

Tom törene katılmak istemiyor. - Tom doesn't want to take part in the ceremony.

Partiye katılmak istedim fakat yapamadım. - I wanted to take part in the party but I couldn't.

dialogue
{i} karşılıklı konuşma
dialogue
diyalog tarzında edebi eser
dialogue
i., İng., bak. dialog
dialogue
karşılıklı konuşma ve tartışma
İngilizce - İngilizce
dialogue
to take in
Absorb
to take part in a dialogue; to dialogize