Bu filmdeki diyalog çok saçma. Ayrılıyorum.
- The dialogue in this movie is ridiculous. I'm leaving.
Şiir, bir keşif, bir vahiy ve diyalog için bir davettir.
- Poetry is an exploration, a revelation, and an invitation for dialogue.
Şirketimiz o araştırma projesinde yer almak istiyor.
- Our company wants to take part in that research project.
Olimpiyat Oyunları'nda yer almak istiyorlar.
- They want to take part in the Olympic Games.
Ben şahsen oyuna katılmak istiyorum.
- For myself, I would like to take part in the game.
Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım.
- I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.
Tom törene katılmak istemiyor.
- Tom doesn't want to take part in the ceremony.
Partiye katılmak istedim fakat yapamadım.
- I wanted to take part in the party but I couldn't.