Kuşları gözlemlemekten hoşlanıyorum.
- I like to observe birds.
Amerikan siyasetini, özellikle başkanlık seçimi sırasında gözlemlemek ilginçtir.
- It's interesting to observe American politics, especially during a presidential election.
Kuşları gözlemekten hoşlanırlar.
- They like to observe birds.
Tycho Brahe yıldızları gözlemek için sadece bir pusula ve bir sekstant kullanırdı
- Tycho Brahe used only a compass and a sextant to observe the stars.
Onun hatanı farketmesi kesin.
- He's bound to notice your mistake.
Tom herhangi bir sorun olduğunu fark etmiş gibi görünmüyordu.
- Tom didn't seem to notice any problems.
Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
- I bought a telescope in order to observe the night sky.
Kadın gözlemler ve erkek düşünür.
- The woman observes and the man thinks.
Orada bir sürü yaratık çeşidi gözlemledi.
- He observed many types of creatures there.