O, planlarını değiştirdi.
- She altered her plans.
Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.
- Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.
Etek uygun değildi, bu yüzden değiştirmek zorunda kaldım.
- The skirt didn't fit so I had to alter it.
O araştırma yöntemini değiştirmek için bir öneri teklif ediyor.
- He's proposing a suggestion for altering the research method.