Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- I saw them surrounding him.
Polisler binayı çevirdi.
- The police have surrounded the building.
Askerler köyü kuşattı.
- The soldiers surrounded the village.
Sabaha kadar düşman ordusunun kampı kuşatılmıştı.
- Until the morning, the camp of the enemy army was surrounded.
Onların onun etrafını çevirdiğini gördüm.
- I saw them surrounding him.
Evin etrafını çevirttik.
- We've got the house surrounded.
Çevreleyen tepeler kasabayı korudu.
- The surrounding hills protected the town.
Yeni çevreme uyum sağlamayı oldukça zor buldum.
- I found it pretty hard to adjust to my new surroundings.
and this way they get rid of those grand and stubborn opinions that surround them.
... at all of the books that surround it. ...
... and they're being sold in all my list or surround the world's end with the city ...