Kendimi korkunç bir çıkmazda buldum.
- I found myself in a terrible fix.
Tom kendini berbat bir çıkmazda buldu.
- Tom found himself in a terrible fix.
Düzeltilmesi gereken bir şey gördün mü?
- Did you see anything that needs to be fixed?
Rover stopped digging under the fence after we had the vet fix him.