to supply with a certificate, especially following certification teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- certificate
- sertifika
Her ay, 10.000 yen değerinde bir hediye sertifikası bu anketi tamamlayan rastgele seçilmiş otuz kişiye verilecektir.
-Each month, a gift certificate worth 10,000 yen will be given to thirty people chosen at random who have completed this questionnaire.
Leyla hemşirelik sertifikası aldı.
-Layla obtained a nursing certificate.
- certificate
- {i} belge
Sağlık sigortası belgeni görmeme izin ver.
-Let me see your health insurance certificate.
Tom'un doğum belgesini gördüm.
-I saw Tom's birth certificate.
- certificate
- durum belgesi
- certificate
- rapor
- certificate
- şehadetname
- certificate
- (Kanun) zeyilname
- certificate
- bröve
- certificate
- onay belgesi
- certificate
- health certificate sağlık belgesi
- certificate
- {i} diploma
Eğer bir tıp diploman varsa, onu getir.
-If you have a medical certificate, bring it.
- certificate
- (Askeri) BELGE: Bir şeyin gerçeğe uygun olduğunu ifade eden yazılı ve basılı vesika
- certificate
- {i} ruhsat
- certificate
- certificate of origin menşe belgesi
- certificate
- {i} kimlik
Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.
-After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
- certificate
- certificate of registry gemi tasdiknamesi
- certificate
- {i} tasdikname
- certificate
- (fiil) belge vermek, belgelemek, ruhsat vermek
- certificate
- {i} sertifika, tasdikname, şahadetname
- certificate
- (Avrupa Birliği) sertifika, vesika, belge, şahadetname
İlgili Terimler
to supply with a certificate, especially following certification teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- certificate