to submit passively; to give up as hopeless or inevitable

listen to the pronunciation of to submit passively; to give up as hopeless or inevitable
İngilizce - Türkçe

to submit passively; to give up as hopeless or inevitable teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

resign
{f} istifa etmek

O, sonunda istifa etmek zorunda bırakıldı. - He was finally forced to resign.

Başbakan olarak istifa etmek zorunda kaldı. - He was forced to resign as prime minister.

resign
{f} teslim olmak
resign
(Bilgisayar) çekil

Başkanın çekilmesini talep ettiler. - They demanded that President resign.

Onlar belediye başkanının çekilmesini istediler. - They demanded that the mayor should resign.

resign
istifa et

Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm. - I've seen just now that the ambassador of Saudi Arabia has resigned.

Şirket insanların gönüllü olarak istifa etmeleri için yalvardı. - The company appealed for people to take voluntary resignation.

resign
çekilmek
resign
ayrılmak
resign
(Askeri) İSTİFA ETMEK: Ordu yönetmeliğine göre Ordudan kendi rızasıyle ayrılmak
resign
terketmek
resign
{f} kendini vermek
resign
{f} teslim etmek
resign
(fiil) istifa etmek, istifasını vermek, çekilmek, bırakmak, vazgeçmek, teslim etmek, emanet etmek, teslim olmak, kendini vermek
resign
resign bırak
resign
{f} istifa etmek, (işten) ayrılmak, çekilmek: resign one's post görevinden istifa etmek
resign
{f} feragat etmek, vazgeçmek, terketmek, bırakmak
resign
{f} istifasını vermek
resign
{f} vazgeçmek
resign
istifa edip bırakmak
resign
{f} bırakmak
İngilizce - İngilizce
resign

Here is a man who was resigned to his fate, who was walking to the scaffold and about to die like a coward, that's true, but at least he was about to die without resisting and without recrimination. Do you know what gave him that much strength? Do you know what consoled him? Do you know what resigned him to his fate?.

to submit passively; to give up as hopeless or inevitable