to strip or deprive (someone) of their possessions, armour etc.; to despoil

listen to the pronunciation of to strip or deprive (someone) of their possessions, armour etc.; to despoil
İngilizce - Türkçe

to strip or deprive (someone) of their possessions, armour etc.; to despoil teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

spoil
{f} berbat etmek

Sonu berbat etmek, insanlığa karşı iğrenç bir suçtur. - Spoiling an ending is a heinous crime against humanity.

Sonunu berbat etmek istemiyorum. - I don't want to spoil the ending!

spoil
şımartmak

Çocuklara yüz verip şımartmaktan vazgeçmeni istiyorum. - I want you to stop spoiling the kids.

spoil
a spoiled child şımarık
spoil
{f} (birini) şımartmak
spoil
içine etmek
spoil
yemek çürümek
spoil
(Askeri) atık
spoil
katletmek
spoil
yazık etmek
spoil
ganimet
spoil
mahvetmek
spoil
{f} çürümek
spoil
{f} dozunu kaçırmak
spoil
istemek
spoil
pasa
spoil
spoil a joke şakanın tadını kaçırmak
spoil
çocuk

Çocuk çok fazla ilgi ile şımarır. - A child is spoiled by too much attention.

Ben şımarık çocukları sevmem. - I don't like spoiled children.

spoil
{f} kaçırmak
spoil
{i} avanta
spoil
{i} çalıntı mal
İngilizce - İngilizce
spoil

Roger, that rich Bishop of Salisbury, spoiled of his goods by King Stephen, through grief ran mad, spoke and did he knew not what.

to strip or deprive (someone) of their possessions, armour etc.; to despoil