Mary saçlarını düzleştirmek için bir ütü kullandı.
- Mary used a flat iron to straighten her hair.
Dişlerimi düzeltmek istiyorum.
- I would like to have my teeth straightened.
İşlerimi düzeltmek yaklaşık bir hafta alacak.
- It'll take about a week to straighten out my affairs.
Mary saçlarını düzleştirmek için bir ütü kullandı.
- Mary used a flat iron to straighten her hair.
O, sigara içilmeyen alanı genişletmek istiyor.
- She wants to extend the no-smoking area.
Şehir yolu genişletmek istiyor.
- The city wants to extend the road.
Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
- Better to extend an olive branch than launch a missile.
Buradaki kalışımı birkaç gün daha uzatmak istiyorum.
- I want to extend my stay here for a few more days.
Tom kendini düzeltmezse hapsi boylayacak.
- Tom is likely to end up in prison if he doesn't straighten up.
Sırtımı düzeltemiyorum.
- I can't straighten out my back.