Mary saçlarını düzleştirmek için bir ütü kullandı.
- Mary used a flat iron to straighten her hair.
Onu düzeltmek için bitkiye bir çubuk bağladım.
- I tied a stick to the plant to straighten it.
Dişlerimi düzeltmek istiyorum.
- I would like to have my teeth straightened.
Mary saçlarını düzleştirmek için bir ütü kullandı.
- Mary used a flat iron to straighten her hair.
O, sigara içilmeyen alanı genişletmek istiyor.
- She wants to extend the no-smoking area.
Şehir yolu genişletmek istiyor.
- The city wants to extend the road.
Buradaki kalışımı birkaç gün daha uzatmak istiyorum.
- I want to extend my stay here for a few more days.
Bir zeytin dalı uzatmak bir füze fırlatmaktan daha iyi.
- Better to extend an olive branch than launch a missile.
Dişlerimi düzeltmek istiyorum.
- I would like to have my teeth straightened.
Sırtımı düzeltemiyorum.
- I can't straighten out my back.