Tren çok kalabalıktı bu yüzden Ueno'ya kadar bütün yol boyunca ayakta durmak zorunda kaldım. - The train was very crowded so I had to stand all the way to Ueno.
O, trende ayakta durmak zorundaydı. - She had to stand in the train.
İngilizce - İngilizce
to stop, stand teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı