Tom sadece biraz huzur ve sessizlik istedi.
- Tom just wanted some peace and quiet.
Bütün istediğim huzur ve sessizlik.
- All I want is peace and quiet.
Sakin bir ülkede yaşamak istiyorum.
- I would like to live in the quiet country.
İki kız kardeş çok sakince yaşadılar.
- The two sisters lived very quietly.
Biz kırda sessiz bir gün geçirdik.
- We spent a quiet day in the country.
Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
- Be quiet, or the baby will wake up.
Sadece sessizce burada oturalım.
- Let's just sit here quietly.
Calvin Coolidge sessiz ve sade görünümlüydü.
- Calvin Coolidge was quiet and plain-looking.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
- Even at nighttime, it was not quiet and peaceful any more.
Bu orman sakin ve huzurlu.
- This forest is quiet and peaceful.