Tom sadece ayak bileğini burkmadı. O, ayak parmaklarından üçünü kırdı.
- Tom didn't just sprain his ankle. He broke three of his toes.
Kötü bir burkulmanız var.
- You have a bad sprain.
Bu duvarın üstünden geçmeye çalışırken bileğini burktu. O ne kadar aptal!
- He sprained his ankle trying to jump off this wall. What a fool he is!
Tom'un ayağı takıldı ve ayak bileği burkuldu.
- Tom tripped and sprained his ankle.