O, odaya girdiğinde bir mırıltı vardı.
- There was a murmur when she entered the room.
Seni seviyorum, diye mırıldandı ve gözlerini kapattı.
- I love you, she murmured and closed her eyes.
Utangaç öğrenci cevabını mırıldandı.
- The shy pupil murmured his answer.