to someone

listen to the pronunciation of to someone
İngilizce - Türkçe
birini

Tom tanımadığı birinin yanında oturdu. - Tom sat down next to someone he didn't know.

birine

Yara izini herhangi birine hiç gösterdin mi? - Have you ever shown your scar to someone?

Eğer uçağın kaza yapacağını birine söylersen, bu söylem hiç bir şey ifade etmeyecek. - If you say this to someone whose plane is going to crash, this phrase is not going to mean anything.

hatır için as a favor
birisi

Birisi onun kolundan tuttuğunda o korkudan çığlık attı. - She screamed with horror as someone took hold of her arm.

Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı. - A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.

to them
onlara

O, uzun süredir onlara yazmadı. - He hasn't written to them in a long time.

O, onlara karşı çok nazikti. - He was very kind to them.

to me
bana göre

O bana göre iki yıl kıdemli. - She is senior to me by two years.

O, bana göre üç yıl kıdemli. - She is senior to me by three years.

to you
sana

Sana hikayeyi kim anlattı? - Who told the story to you?

Mayuko'yu sana tanıtmama izin ver. - Allow me to introduce Mayuko to you.

to us
bize

Bay Hasimoto bize karşı adil. - Mr. Hashimoto is fair to us.

Niçin geç kaldığını bize açıklamasını talep ettik. - We demanded that he explain to us why he was late.

to it
ona
to somebody
birini

Birlikte çalıştığım birinin yanında yaşıyorsun - You live next to somebody I work with.

to somebody
birine

Çek birine para ödeme yöntemidir. - A check is a method of paying money to somebody.

Bunu başka birine söyle. - Tell it to somebody else.

to you
size

Ne yapılacağı size kalmış. - What to do is up to you.

Ben size yazabildiğim kadar kısa sürede yazacağım. - I will write to you as soon as I can.

someone
biri

Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış. - Someone has ripped out the first three pages of this book.

Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi. - Someone told me that every cigarette you smoke takes seven minutes away from your life.

to it
o
to me
bendene
to this
Bunun

Tom hâlâ hayatta olsaydı bugün nasıl görünürdü?Aşağıdaki fotograf kullanımı, bunun bir cevabını bulmaya çalışıyor. - How would Tom look today if he were still alive? The following photomanipulation attempts to find an answer to this.

Bunun anahtarının nerede olduğunu biliyor musunuz? - Do you know where the key to this is?

to you
senine
to you
sizlerin
to your
için
someone
bir kimse

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

O, şüpheleneceğin bir kimse değildi. - He wasn't someone you'd suspect.

someone
şahsiyet
someone
kimse

Birinin kafasından neler geçtiğini kimse kesin olarak bilemez. - No one ever really knows what's going through someone else's head.

Neden kimseye söylemedin? - Why didn't you tell someone?

someone
önemli kimse
to her
ona
to him
ona

Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu. - We had no choice but to leave the matter to him.

Siz de ona önceden söyleyebilirsiniz. - You may as well say it to him in advance.

to this
buna

O elbiseyi buna tercih ederim. - I prefer that dress to this one.

Buna asla alışmayacağım. - I'll never get used to this.

İngilizce - İngilizce
some person

Is someone there?.

If you say that a person is someone or somebody in a particular kind of work or in a particular place, you mean that they are considered to be important in that kind of work or in that place. `Before she came around,' she says, `I was somebody in this town'. be someone to be or feel important
{i} person, human, human being
To it
thereto
To that
thereto
someone
A partially specified but unnamed person
someone
pron. some person, somebody
someone
a human being; "there was too much for one person to do"
someone
You use someone or somebody to refer to a person without saying exactly who you mean. Her father was shot by someone trying to rob his small retail store I need someone to help me If somebody asks me how my diet is going, I say, `Fine'
to it
to that; "with all the appurtenances fitting thereto"
to this
hereto
to someone

    Heceleme

    to some·one

    Türkçe nasıl söylenir

    tı sʌmwʌn

    Telaffuz

    /tə ˈsəmˌwən/ /tə ˈsʌmˌwʌn/

    Videolar

    ... Who someone is married to or the height restrictions on a ...
    ... Mr. President, want to pick someone? ...