Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.
- Linda stood up to sing.
Birlikte şarkı söylemekten hoşlandık.
- We enjoyed singing songs together.
Onlar şarkı söyleyebilirler.
- They're able to sing.
Ben şarkı söylemeyi sürdürdüm.
- I carried on singing.
Tom Mary'nin boğazını kesti.
- Tom slit Mary's throat.
Tom ve onun arkadaşları on bir erkek ve kadının boğazlarını kesti.
- Tom and his buddies slit the throats of eleven men and women.
He slit the bag open and the rice began pouring out.