Eti ince dilimler halinde kesin.
- Cut the meat into thin slices.
Tom son dilim ekmeği yedi bu yüzden Mary'nin yiyecek bir şeyi yoktu.
- Tom ate the last slice of bread so Mary had nothing to eat.
Fatura tutarı 5000 yendir.
- The bill amounts to five thousand yen.
Bu tutar vergi içermektedir.
- This amount includes tax.
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
Miktarı göz önünde bulundurmaksızın,Brian gelecek haftaya kadar doğru,tam miktar istiyor.
- Regardless of the amount, Brian wants the correct, entire amount by next week.
O önemli miktarda bir para.
- It's a substantial amount of money.
Seyahat etmek önemli miktarda kirliliğe neden olur.
- Travelling causes a significant amount of pollution.
Öneriniz emir değerindedir.
- Your suggestion amounts to an order.
Toplam 100 dolara ulaştı.
- The total amounted to 100 dollars.
Harcadığın toplam para miktarı nedir?
- What is the total amount of money you spent?
Bana bir parça jambon dilimler misin?
- Would you slice me a piece of ham, please?
Tom domatesi dilimledi.
- Tom sliced the tomato.
Tom bir bıçakla muzu dilimledi.
- Tom sliced the banana with a knife.
I bought a ham and cheese slice at the service station.
Slice the cheese thinly.
... just how small a slice of history we actually occupy. ...