Tom bir araba kapısına ait çarpma sesi duydu.
- Tom heard a car door slam.
Tom bir köpeğe çarpmaktan kaçınmak için aniden frene bastı.
- Tom suddenly slammed on the brakes to avoid hitting a dog.
Hakim mahkemeye düzeni sağlamak için birkaç sefer tokmağı aşağı vurmak zorunda kaldı.
- The judge was forced to slam her gavel down multiple times in order to restore order to the court.
Don't slam that trunk down on the pavement!.
... hydrogen atoms slam together, creating a new element, helium, ...
... IF YOU WANNA HEAR IT, I'LL BE READING IT AT MY NEXT POETRY SLAM. ...