Tom, birkaç saniye için oturmak istedi.
- Tom wanted to sit down for a few seconds.
Tüm yapmanız gereken, burada oturmak ve doktorun sorularını cevaplamak.
- All you have to do is sit down here and answer the doctor's questions.
John kapıyı çaldığında Tom ve Mary akşam yemeği için oturmak üzerelerdi.
- Tom and Mary were about to sit down for dinner when John knocked on the door.
Tom Mary'nin bir süre oturmasını rica etti.
- Tom asked Mary to sit down for a while.
İngiliz, Belçikalı ve Hollandalı bir meyhaneye girer ve tezgahta otururlar. Barmen söyler, Bir dakika bekleyin, bu bir şaka mı ne?
- An Englishman, a Belgian and a Dutchman enter a pub and sit down at the counter. Says the barkeeper, Wait a minute, is this a joke or what?
John kapıyı çaldığında Tom ve Mary akşam yemeği için oturmak üzerelerdi.
- Tom and Mary were about to sit down for dinner when John knocked on the door.
Oturmak ister misiniz?
- Would you like to be seated?
Lütfen oturun, hanımefendiler ve beyefendiler.
- Please be seated, ladies and gentlemen.
Oturmak ister misiniz?
- Would you like to be seated?
For bones in Africa.
Sit down! We have work to do.
... describe exactly what it is that you intend to do, not just saying, I'll sit down, but ...
... CROWLEY: If I could have you sit down, Governor Romney. Thank you. ...