Bugün parlatmak için bizim günümüzdür.
- Today is our day to shine.
Her durumda, atletik karşılaşma düzenlenecek.
- Rain or shine, the athletic meet will be held.
Ayakkabılarımı cilalattım.
- I had my shoes shined.
Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.
- I have to shine my shoes.
Bugün parlatmak için bizim günümüzdür.
- Today is our day to shine.
Susan babasının ayakkabılarını parlattı.
- Susan shined her father's shoes.
Işık karanlıkta parlar.
- The light shines in the darkness.
Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.
- I have to shine my shoes.
Beyaz ışık prizmada parladığı zaman, ışık tüm renklerine ayrılır.
- When white light shines through a prism, the light is separated into all its colors.
Işık karanlıkta parlar.
- The light shines in the darkness.
Ayakkabılarımı cilalamak zorundayım.
- I have to shine my shoes.
Ne olursa olsun, oyun oynanacak.
- The game will be held rain or shine.
Oyun her halukârda oynanacak.
- The game will be played rain or shine.
... secret of the stars. Why do the stars shine? Why does the galaxy light up? Why do we ...
... king -- out of yourself, and let that superstar shine. ...