to share or partake

listen to the pronunciation of to share or partake
İngilizce - Türkçe

to share or partake teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

take part
yeralmak
take part
katıl

Korkarım ki bu gece toplantıya katılamayacağım. - I'm afraid I won't be able to take part in the meeting tonight.

Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir. - Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.

take part
katil
take part
Katılmak,(Yarışmaya katılmak)
take part
katılmak

Tom törene katılmak istemiyor. - Tom doesn't want to take part in the ceremony.

Eğer mümkün olursa, bir sonraki toplantıya katılmak istiyorum. - If it's at all possible, I'd like you to take part in the next meeting.

take part
rol almak
İngilizce - İngilizce
take part

They had cake and ice cream, but he did not take part.

to share or partake

    Heceleme

    to share or par·take

    Türkçe nasıl söylenir

    tı şer ır pärteyk

    Telaffuz

    /tə ˈsʜer ər pärˈtāk/ /tə ˈʃɛr ɜr pɑːrˈteɪk/