Onlar bizi alkışlamadılar.
- They did not clap for us.
Seyirci alkışlamayı bıraktı.
- The audience stopped clapping.
Onun konferansından sonra birkaç kişi alkışladı.
- A few people clapped after his lecture.
Konser bittiğinde seyirci alkışladı.
- The audience clapped when the concert was over.
She was the prettiest thing I'd ever clapped eyes on, she was.