to set in motion

listen to the pronunciation of to set in motion
İngilizce - Türkçe
harekete geçirmek
start
{i} başlama

Çay ve kahve, güne başlamaya yardımcı olur. - Tea and coffee helps to start the day.

Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır. - Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.

set in motion
hareketlendirmek
start
(Bilgisayar) nesnesini başlat
start
çalışmak

Fransızca öğrenmeye başlamak istiyorum. Çalışmak için bana biraz malzeme tavsiye edebilir misin? - I want to start learning French. Can you recommend me any materials to study with?

start
yolverme
start
çalışma

Tom Mary ile çalışmaya başladığından beri üç yıl oldu. - It's been three years since Tom started working for Mary.

Tom otuzuna kadar Fransızca çalışmaya başlamadı. - Tom didn't start to study French until he was thirty.

start
(back ile) geri dönmek için yola çıkmak
start
sıçrama

Tom yatağın üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı. - Tom started bouncing up and down on the bed.

Çocuklar kanapenin üstünde yukarı aşağı sıçramaya başladı. - The children started bouncing up and down on the couch.

start
{i} başlangıç

Biz erken bir başlangıç yaptık. - We got an early start.

Tom yeni bir başlangıç yapabilmeyi diliyor. - Tom wishes he could make a fresh start.

start
{f} başlamak

Onun planı pazartesi günü başlamaktı. - His plan was to start on Monday.

Derhal başlamak zorunda kalacaksın. - You'll have to start at once.

start
{f} kaynaklanmak
start
{f} korkutup kaçırmak
start
{i} harekete geçme
start
kuş kuyruğu biçiminde parça
start
{i} avantaj

Tom beni daha avantajlı başlattı. - Tom gave me a head start.

start
{i} spor start, depar, çıkış
start
{i} yola çıkma: Let's get an early start. Erken yola çıkalım
start
başlamak; başlatmak: It started to rain. Yağmur yağmaya başladı. They've started fighting. Dövüşmeye başladılar. Prices start at fifteen
start
irkilme/başlangıç
start
{f} koyulmak
start
{f} kurmak

Ben bir aile kurmak istiyorum. - I want to start a family.

Dan ve Linda bir aile kurmak için hazırdı. - Dan and Linda were ready to start a family.

İngilizce - İngilizce
start
activate, move, shake
get going; give impetus to; "launch a career"; "Her actions set in motion a complicated judicial process"
to set in motion

    Heceleme

    to SET in mo·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    tı set în mōşın

    Telaffuz

    /tə ˈset ən ˈmōsʜən/ /tə ˈsɛt ɪn ˈmoʊʃən/